Mülakatzede’nin Güncesi – 2


Mülakatzede anlatıyor;

“Yine tatil demedim, bir sürü firmaya öz geçmişimi yolladım. Pazartesi günü 3 yerden aradılar. İlk arayan firmanın uygun gördüğü pozisyondan hoşlanmadım, nazikçe tercihimi dile getirdim. Hoş bir telefon mülakatı oldu, hattın ucundaki yetkili kişinin gülümsediğini hissedebiliyordum.


Aradan iki saat geçti geçmedi derken ikinci bir telefon geldi. Hızlıca pozisyon belirtildi, mülakat tarihi ve saatinde karşılıklı uygunluğumuza bakarak görüşme için anlaştık. Bilgi için mail attılar, hemen maillerimi açıp baktım. Gideceğim firmanın adres bilgileri ve görüşme detayları mailde yer alıyordu. Sonuçta ilk defa gideceğim bir yerse bu mailler benim kurtarıcım oluyor. Açık adres verilmişti, sevindim. İşim kolaylaştırmışlardı.

Öğleden sonra başka bir firmadan aradılar. Diğerine sevinmeye devam ederken bu arama gelince epey mutlu oldum doğrusu. Ne de olsa bir önceki gün yollamıştım başvuru maillerini. Neyse bu pozisyon hayalini kurduğum iş için daha çekici geldi. Hemen kabul ettim görüşme teklifini. Bu şirket tarafından da mülakat detayları için mail atıldı. Bana göre en başarılı telefon mülakatını da onlar yaptı, en detaylı maili de onlar attı. Çünkü maili açtığımda adres ve görüşme detaylarının yanı sıra mailde ek bir dosya yer alıyordu. İki sayfa olarak hazırlanan ulaşım bilgisinde, her nereden gelecekseniz ona göre binebileceğiniz toplu taşıma araçlarının kodları yazıyordu. 

İnsan böyle kolaylıklar düşünülerek mülakata çağırılınca daha bir hevesleniyor. Bazı firmaların bu konularda titizlikle durması beni bir aday olarak çok mutlu ediyor. Çünkü İnsan Kaynakları departmanının şirketin yüzü olduğunu düşünürsek sizinle çalışmasını istediğiniz adaylara güzel yanlarınızı bu yolla gösterebilirsiniz. Bakıldığında detay gibi, önemsiz gibi gelebilir. Bence adayı etkileyebilecek sağlam bir neden. İnsan bu ufacık şeyde böyle düşünüyorlarsa kimbilir işin içinde nasıldır diye düşünmeden edemiyor canım…”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder