iknesli Kurucu-Yönetici'sinden açıklanası durum

Herkese sevgi ve selamlar…

Öncelikle uzun zamandır yazmamış olduğum için ideallerim, inancım, çabam ve kendi ellerimle her şeyini hazırladığım amatör blog’um ve amatör ruhum adına üzgünüm.

Mülakatzade'nin Güncesi - 3


Sabah saatlerinde gelen telefonla uyanan Mülakatzede’miz artık yaptığı iş görüşmelerinin verdiği rahatlıkla, telefondaki İnsan Kaynakları Uzmanı ile mülakat günü ve saati konusunda anlaşmıştır:

“…Sabah 9:30 da mülakata gidiyor olmak kaygı verici. Acaba mesai saatleri nedir? Gerçi alıştım artık her şirket kendi mesai saatlerini yaratıp uyguluyor, haydi hayırlısı…”

Yaşanmış bir iş başvuru hikayesi

Alttaki işbaşvuru formunu dolduran Mehmet Tartar'ın başvuru formuna yazdığı cevaplar: 
1. Adınız Soyadınız: Mehmet Tartar 
2.Yaşınız: Yirmi sekiz. 
3.Şirketimizdeki hangi pozisyon için Başvuruyorsunuz? Mümkünse yatay bir pozisyon için. Eğer daha ciddi bir cevap istiyorsanız, ne işolsa yaparım. Şart öne sürebilecek durumda olsaydım, burada bu formu dolduruyor olmazdım. 

Ve insan...

Son günlerde yaşanan olaylar bir süredir yazı yazmama engel oluyor.
Herhangi bir konudan bahsediyor olmak istemediğim için bu yazıyı #DİRENGEZİPARKI diyerek orada olan arkadaşlarıma, sana, bana, ona, buna, herkese, hepimize ithaf ediyorum.

Bizler herşeyden önce İNSANIZ!
Orada olan herkes İNSAN!
Başkasının hakkına zarara vermeden kendi haklarını doyasıya yaşamak isteyen...
Mesleğini, eğitim durumunu, inancını, görüşlerini ve bunlara benzer her şeyini bir yana bırakan..
Ağacını koruyan...

İşe Alımlarda Kişilik Envanterleri



Kariyer.net üzerinden yapılan D.I.S.C Kişilik Envanteri’ni hepimizin gördüğünü sanıyorum. Yaklaşık on dakikalık bir envanter. Sonucunda özet raporu ücretsiz görüntülemeniz mümkün. Dilerseniz makul bir ücretle detaylı rapora sahip olabilirsiniz.

Mülakatzede’nin Güncesi – 2


Mülakatzede anlatıyor;

“Yine tatil demedim, bir sürü firmaya öz geçmişimi yolladım. Pazartesi günü 3 yerden aradılar. İlk arayan firmanın uygun gördüğü pozisyondan hoşlanmadım, nazikçe tercihimi dile getirdim. Hoş bir telefon mülakatı oldu, hattın ucundaki yetkili kişinin gülümsediğini hissedebiliyordum.

Yazan'dan bir Dilek, Okuyan'a bir Hikaye



“Pempe Hayaller firması 2007 de kuruldu. Gerçekten de firmanın pembe hayalleri vardı. Kurumsallaşacak, büyüyecek ve global bir şirket olarak tüm dünyada adlarını duyuracaklardı. Nitekim kuruluşundan batışına kadar geçen sürede çok hızlı bir büyüme sergilediler.
Şirket eleman alımlarında genel müdür yer alıyordu. Alınacak departmanın da yöneticileri mutlaka bu görüşmede yer alırdı. Ancak hiçbir dönem eleman ihtiyaçları için evvelinden bir çalışma yapılmadı. Departmanlarda ihtiyaç olunan eleman sayısı belirlenip, nitelikleri

"Yönetici"m eğitim de almak ister misiniz?



Güzel bir soru...
Gittiğiniz bir mekanda, oraya has bir yiyeceğin size sunumunu çağrıştırıyor.
“Eğitimcinin Eğitimi” başlıklı eğitimleri duymuşsunuzdur. Ben bugün fark ettiğim bir konuda düşünmeye başladım. İsmi, bir önceki cümlede benzerini barındırıyor: “YÖNETİCİ’NİN EĞİTİMİ”

Nedir bu ORYANTASYON’dan çektiğimiz!!!





… “Çalışan, kapıdan girip sekretere ‘günaydın’ dedikten sonra ORYANTASYON eğitimi almak üzere çalışacağı departmandan kendisine eğitim verecek AMİR kişi ile toplantı odasının yolunu tuttu. Olması gerektiği gibi, duvara yansıyan projektörün ışığında iş bilgisini göremedi. Bunun yerine amirinin, yüzünde beliren “Ne bekliyordun ki?” bakışıyla silkelendi ve gerçek dünyaya iniş yaptı. Amiri sırasıyla departmanlar çalışanlarla ilgili bildiği doğru yahut yanlış bilgileri ÇALIŞANA aktarıyordu:

Mülakatzede’nin Güncesi - 1


Şu iş arama meselesi heyecanlı olacağa benziyor…
Her gün bir başvurumdan cevap geliyor, sonunda hayal ettiğim işe girmeme az kaldı. Hissediyorum.

Bugün bir müşavirlik firmasına gideceğim. Görüşmem saat 14:00’da ve kurumsal bir firma olması beni umutlandırıyor.

Kadınlar Günü’ne özel bir kadın GERÇEĞİ Ülkü ERK’in Öyküsü…


Çocukluk döneminde ’büyüyünce ne olacaksın’ diye soranlara ’ev hanımı olacağım’ diyen Ülkü Erk, liseyi yarım bıraktı, evlendi- boşandı, yarım kalan lise eğitimini tamamlayıp üniversiteyi okuduktan sonra hostesliğe başladı. Ülkü Erk, büyük bir azimle başladığı pilotluk okulunu tamamladıktan sonra bugün Türkiye’nin ender sayıdaki kadın pilotları arasına adını yazdırdı.

Ülkü Erk, liseyi yarım bırakarak, mağazalarda tezgahtarlık yaparak iş hayatına atıldı. Uzun bir dönem tezgahtar olarak çalışan Erk, daha sonra kendi işini kurmaya karar verdi. Bir arkadaşının da desteği ve ortaklığı ile inşaat malzemeleri üzerine kendi işyerini açan Erk, liseyi dışarıdan bitirdikten sonra Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu.
Bir süre sonra işlerin ters gitmeye başlamasıyla verdiği çekler yüzünden hapis cezası alan Ülkü Erk, kısa süre cezaevinde kaldı. Maddi yönden çıkmazlar içinde olan genç kadın bu çok zor dönemde evlenmeye karar verdi.

Sevgili Günlük,



“Bugün çok sevdiğim işimden ve şirketimden ayrıldım. Evet, doğru tahmin ediyorsun İSTİFA ettim. Çünkü hak ettiğim, beklediğim ve istediğim terfi bana değil, genel müdürümüzün kuzeninin oğluna verildi. Madem beni benden başkası üzemez ya da beni benden başkası mutlu edemezdi, bende kendimi mutlu etmeliydim.

Ertelemenin Nedenleri


Erteleme eğiliminin altında birçok neden olabilir. Calgary Üniversitesi’nde bu konuda araştırmalar yapan Dr. Piers Steel bu sebeplerin bazılarını şöyle sıralar:
  • Eğer bir iş bize anlamlı gelmiyorsa o işe başlamak için yeterli motivasyonu bulmakta zorlanırız. Yapılacak iş hoşumuza gitmiyorsa ilgimizi çekmiyorsa iş sıkıcı buluyorsak işi ertelemeyi tercih edebiliriz.
  • Birçok araştırma, mükemmeliyetçilerin daha sık ertelemeye başvurduğunu ortaya koyar. Gerçekçi olmayan beklentiler, cesaret kırıcıdır. Mükemmelliyetçilik erteleme eğilimini tetikler.

İş yaşamında yorgunluk ve etkileri




Günlük hayatta, her yaş grubundan ve farklı kesimlerden pek çok kişinin şikayet ettiği yorgunluk, çalışma hayatında olunca iş performansının düşmesini etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çalışanlar, gün boyunca susmayan telefonlar, toplantılar, müşteriler ve mesleğinin gerektirdiği her işle uğraşırken

Sınırı koyan beyindir…



İnsanlar doğar, büyür, yaşar ve ölür.
Yaşarken boş durmayız pek çoğumuz. Hayaller kurar, planlar yaparız. Hedeflerimiz vardır, gerçekleştirmek istediğimiz. Bilinçli ya da bilinçsiz seçimlerimizin sonucunda bazen hedefe varır, bazen etrafında dolanırız. Ve bazen de hedefin aksi yönde gider adımlarımız.

“İŞ TANIMIN”nın Tanımsızlığı




İş Tanımı Örneği
Yayın Tarihi: 21.10.2002 Klasör No:07
Revizyon Tarihi: 22.11.2002 Belge No:01
Revizyon No: 1.5 Sayfa No:00
Konu: İş Tanımı Grafik Tasarımcısı

Bölümü: Üretim Departmanı
Birimi: Dizgi Birimi
Bağlı Olduğu Yönetici: Yayın Yönetmeni
Astları: -
İşin Özeti: Ürünlerin tasarımını yapmak, matbaalardan teklif alıp baskı aşamasını kontrol etmek

Görev ve Sorumlulukları:
1. Çizim işleriyle ilgili olarak
a. Photoshop, CorelDraw, FreeHand ve web tasarım programlarını iyi derecede kullanabilmek.
b. Windows ve Office programlarına hakim olmak. 
c. Gelişmeye açık, yaratıcı ve hareketli bir kişiliğe sahip olmak. 
d. Yoğun ve uzun çalışma saatlerine ayak uydurabilmek. 
e. Kitap kapaklarının tasarımını yapmak.
f. Katalog, broşür ve afiş tasarımını yapmak.
2. Kişisel gelişimiyle ilgili olarak
a. Tasarım alanındaki yeniliklerin takip etmek ve uygulamak.
b. Baskı aşamaları hakkında bilgi sahibi olmak.
c. Tasarımı yapılan işlerin baskı öncesi uygulamalarını yapmak. 
Çalışma Şartları: Grafiker tasarımcısı görevini yayınevinde ofiste gerçekleştirir. Gerekirse film çıkışları almak için montaj yapacak olan filmcide çıkışları kontrol eder.

Bir ÇALIŞAN'ın ŞİRKETİNE KÜSÜŞÜ



…Sabah mutlulukla uyandığı yatağında, biraz oyalandı ÇALIŞAN. Güneşin doğuşu bugün onun için; yeni gün, yeni iş, yeni ortam ve arkadaşlar demekti. Bu nedenle normalden fazla heyecan ve mutluluk hakimdi ona. Ve olağanca pozitif ruh haliyle işine başladı…
İşe alındığı ilk gün her şeyin daha güzel olacağına inanarak işine ve şirketine tutkuyla bağlandı. Her sabah gülen yüzü ve yüksek enerjisiyle karşıladı çalışma arkadaşlarını. Üstlerinden astlarına kadar herkese “günaydın” der, hal hatır sorar sonra “kolay gelsin” diyerek yollarına uğurlardı.

İş hayatında en yıpratıcı neden "aşırı iş yükü"



Fransa'da özel sektörde yapılan bir araştırma, işhayatında en önemli stres nedeninin "aşırı iş yükü" olduğunu gösterdi.

Paris- Fransa'da özel sektör çalışanları üzerinde OpinionWay isimli şirket tarafından yapılan araştırma, iş yerinde en büyük stres etkeninin yüzde 43 ile "aşırı iş yükü" olduğunu ortaya koydu.
Araştırmada, çalışanlarınyüzde 41'i iş hayatındakihiyerarşik baskının kendilerini strese soktuğunu söylerken, yüzde 32'sine göre ise işlerini kaybetme korkusu en büyük stres nedeni.

“ZOR ŞARTLAR”



Hepimiz biliyoruz ki çalışmak bazen olduğundan daha zor hale gelebiliyor bazılarımız için. Hatta kimisi statüsü iyi bile olsa zor şartlar altında çalıştığını iddia edebilir. Peki hiç sizden konum olarak daha alt bir mevkide çalışanın “zor şartlar” tanımının ne olduğunuz düşündünüz mü?

İŞ’te Mola


Eğer bir iş yerine bağlı olarak mesai saatleri kavramlarına uygun çalışmaktaysanız sizin için en değerli an budur. Kendi adıma belirtmeliyim ki benim molam standart mola saatlerine denk gelmiyor. Yaklaşık 4 senedir böyle. Öğle tatilerinde arkadaşlarla sohbet etmek şöyle dursun, dışarıya çıkıp yemek yemişliğim bile yoktur. Sanıyorum ki konusu bu olan bir anket yapılsa “BEN” örneğinden çıkan sayı fazla olur. Ve hiç birimiz buna şaşırmayız.

Özgün çalışan sendromu…




“Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır” atasözüne katılıyor musunuz? Eğer siz buna katılıyorsanız ve yöneticinizin katılmıyorsa; iş yerinde stres artırıcı bir nedeniniz daha var demektir.

Her birey kendine özgü bir şekilde çalışır. Masası dağınıkken daha rahat çalışan biriyseniz düzenli masada çalışan iş arkadaşlarınız size ilginç gelebilir. İş yapış tarzınız hızlı ise iş yerinizde agresif olarak etiketlenebilirsiniz. Bir ihtimal pozitif düşünen birine rastlarsanız o sizin seri bir çalışan olduğunuzu düşünebilir.  Sizin yaptığınız iş başka biri tarafından farklı bir şekilde yapılmış olabilir. Muhtemelen yapılıyordur ya da yapılacaktır.

İş kaybının yüzde 12'si bu yüzden...


Özellikle son günlerde H1N1 virüsünün tekrar görüldüğü ile ilgili haberler gündemde. Birçok kişinin aklına bu konuyla ilgili sorular geliyor. Özellikle H1N1 gibi büyük salgınlardan sonra virüsü tamamen ortadan kaldırmak zaman alır. Özellikle de daha önce virüsle temas etmemiş kişilerde görülme ihtimali daha yüksektir.







Genellikle endişeye yer vermeyecek bir şekilde seyreden grip, zaman zaman çok ağır bir tabloya da dönüşebiliyor, hatta kişiyi yatağa düşürüp riskli gruplarda ölümcül bile olabiliyor. Grip, “influenza” virüsünün solunum yoluyla insan vücuduna girmesiyle oluşan ve salgınlara yol açan bir enfeksiyon hastalığı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün verilerine göre, grip her yıl dünya nüfusunun yüzde 5’ini etkiliyor. Hastalık, tüm tehlikelerine rağmen ülkemizde genellikle hafife alınıyor. Oysa gribin neden olabileceği komplikasyonlar sonrasında özellikle ileri yaştakiler, çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi baskılanan kişilerde ölüme kadar varabilen ciddi sonuçlar doğurabiliyor…


Kariyer resmini çizdiniz mi?



Öğrencilik hayatımızın başlangıcında hepimizin hayalleri vardı. Kimimiz doktor, kimimiz öğretmen olmayı hayal ettik. En havalı meslekti bazen seçtiğimiz, bazense gerçeklikten uzak hayallerimiz oldu. Örnek olarak kendi yeğenim Ömer’in hayalini sizlerle paylaşıyorum. Kendisi 7 yaşında ve ilkokul 1’i okuyor. Kariyer hayali şimdilik UZAY İTFAİYECİSİ olmak.


Ancak gelişen teknoloji, zorlaşan yaşam şartları herkesi hayallerine kavuşturmuyor. Birçoğumuzda, kendimizi tanıdıkça ve geliştirdikçe hedeflerimizi değiştirdik. Buna göre yapılması gereken değişen hedeflerimize göre kariyerimizi planlamaktır.

Doğum izni arttırılacak mı?


Sağlık Bakanı Recep Akdağ, doğum izninin artırılması konusunda çalışma yapıldığını ancak henüz kesinleşmiş bir kararın olmadığını açıkladı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, doğum izninin artırılması konusunda çalışma tarafının ''kadın istihdamını azaltacağı'' endişesinin olduğunu söyledi.

Çalışanların yüzde 77'si zam bekliyor



İnsan kaynakları danışmanlık şirketlerinden Randstad, "Global iş dünyası eğilimleri" raporunun dördüncüsünü yayımladı. Araştırmaya göre çalışanların yüzde 77'si 2013'te zam almayı umuyor

İş dünyasının nabzını ölçmeye yönelik 10 yıldır 'Workmonitor' adıyla yılda dört kez global iş dünyası eğilimlerini araştıran insan kaynakları danışmanlık şirketi Randstad, 2012'nin son araştırmasını yayımladı.Avrupa, Asya Pasifik ve Amerika kıtalarını içeren, Türkiye'nin de dahil olduğu 32 ülkeyi kapsayan bu yılın son araştırmasında önemli bulgular ortaya çıktı.18-65 yaş aralığındaki binlerce çalışanın katıldığı araştırmaya göre Türkiye'de çalışanların yüzde 77'si 2013'te zam bekliyor.

İşe alımda en çok buna bakılıyor


Hala geleneksel yöntemleri kullanıyoruz. İş kapısını tanıdıkları açıyor.

Firmalar yeni işçi alımında geleneksel yöntemlerden vazgeçmiyor. İşçi alımında en fazla kullanılan yöntem, çalışanların veya tanıdıkların tavsiye ve referansları.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) yaptığı araştırmaya göre, firmaların ancak 4'te 1'inin insan kaynakları sistemi bulunuyor.

Renkler ve Biz Çalışanlar


Geçip giderken sadece rengi nedeniyle fark ettiğiniz bir mantoyu aldığınız hiç oldu mu? Ya da sadece cilt rengi güzel diye alıp hiç okumadığınız bir kitabınız oldu mu? Peki gördüğünüz bir renk karşısında “Ay, bu rengi de hiç sevmem!” tarzında bir yorum yaptınız mı?

Renklerin insanlar üzerinde bunlara benzer sayısız etkisi vardır. Bazı renkleri çok sever bazılarından hiç hoşlanmayız. Tüm bunlar demek oluyor ki; bizim için doğada var olan her renk farklı anlamlar ifade ediyor. Hepsinin bize hissettirdiği bir duygu, bir düşünce var. Örneğin Garanti Bankası yeşili kullanır çünkü bu insanlara güven verir. Kırmızı pek çok gıda firmasının ürünlerinin paketini süsler. Nedeni iştah açıcı olmasıdır.

Pozitif Olmak


Çalışma hayatındaki stres ve güçlükler, sağlık sorunları, hızla geçen zaman, aile ve iş ortamı, günümüzün hızlı yaşam temposu ve daha birçok nedenle pek çok kişi bu terimi unutmuş olsa da “Pozitif Olmak” hala kitapların en ilgi çekici konularından biridir.
Yapılan araştırmalar sadece iş hayatında değil günlük hayatımızda da pozitif olmanın bize bedenen ve ruhen iyi geldiğini gösteriyor. Bir çok insan bunun için meditasyon ve yoga yapıyor. Sadece işte yaşadığı stresi, olumsuz gelişmeleri unutmak için iş çıkışında spora giden çalışan sayısı epey fazla. Bazı şirketlerde bunun için spor salonları da mevcut.

LAURIE NICHOLS’IN FİRMASI

Metal parçaları üreten bir firma, son beş yılda önemli ölçüde büyüme göstermiştir. Laurie Nichols işe iki işçi ve 20. 000 dolarlık satış hacmiyle başlamıştır. Bugün çalışan işçi sayısı 65 ve bu yıl beklenen satış hacmi 1. 250. 000 dolardır. İlk yıllarda her işçiden ne beklendiği açıktı. Herkes her şeyi yapmayı bilirdi ve zaten onlardan beklenen de buydu. Ancak bugün durum farklıdır ve Bayan Nichols her işçiye yerine getirmesi gereken görevleri açıkça belirten birer yönerge göndermesi gerektiğinin farkındadır.

Deneme son yayın

Deneme Yayın