Sevgili Günlük,



“Bugün çok sevdiğim işimden ve şirketimden ayrıldım. Evet, doğru tahmin ediyorsun İSTİFA ettim. Çünkü hak ettiğim, beklediğim ve istediğim terfi bana değil, genel müdürümüzün kuzeninin oğluna verildi. Madem beni benden başkası üzemez ya da beni benden başkası mutlu edemezdi, bende kendimi mutlu etmeliydim.


Bir zamanlar ben…
…bugün ilk gün çok heyecanlıyım.
…işimi çok seviyorum, arkadaşlarımı çok seviyorum.
…her şey çok güzel, burada emekli olabilirim.
…bugün mesaiye kaldım, o işi almamız için çalışmam gerekiyor.
…işi aldık, patron terfi için bana göz kırptı. Sanırım emeklerim karşılık bulacak.
…yine mesaideyim, neyse önemli değil, yöneticim çalışmalarımın farkında.
…performans görüşmeleri zamanı, beklenen gün geliyor.

Bugün ben…
…masamda ne çok özel eşya birikmiş.
…herkesle tek tek vedalaşmalıyım.
…yarın işsiz ilk günüm acaba ne yapsam?
…alt çekmecede kırmızı kravatımı unuttum…”


         Kaçımız buna benzeyen bir şey yaşadık bilmiyorum ama yaşayanlar için onurlu gidişin bu olduğunu düşünüyorum. Burada özellikle belirtmem gereken özsaygı ve özgüven duygumuzun hayatımızdaki önemidir. Bir çalışan her şeyden önce bir insan ve kendisine değer vermeli bir insan. Asla ama asla kendinizden taviz vermeyin. Haksızlık karşısında boyun eğmeyin. Ve zamanı geldiğinde gitmesini bilin.
         Tüm çalışma arkadaşlarım için kariyerlerinde hak ettikleri yere gelmelerini diliyorum.

6 yorum:

  1. çook güzel, belkide çok gerçekci olduğu için bukadar güzel bir yazı olmuş..

    YanıtlaSil
  2. Yorumunuz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  3. Sikinti yapma cok sukur ki sagligin sihhatin yerinde istedigin mutlu oldugun bir baska sirkette calisirsin

    YanıtlaSil
  4. Bana fazla bir öz güveniz var gibi geldi. Şahsen bende az da olsa bir burukluk olurdu. Ama doğru olanı yapımısın

    YanıtlaSil
  5. Hakan Bey, öncelikle yorumunuz ve ilginiz için teşekkür ederim. Ancak ben işimden istifa etmedim. Benim yaptığım hepimizin yaşayabilme ihtimali olan bir konu üzerine hikayecik yazmaktı. Ayrıca bunu yaşayan çalışanların olduğunu da düşünüyorum.
    Bana göre fazla özgüven yoktur:HER İNSAN KENDİNE GÜVENMELİDİR....

    YanıtlaSil
  6. Bence sevgili günlük yerine Kaptan'ın Seyir Defteri yazsak daha iyi olurdu.

    Kaptan'ın Seyir Defteri
    Tarih:22.04.2013

    Bugün ilk defa vazgeçmek,şikayet etmek ya da karamsarlık nedir bilmeyen ben,özellikle karamsarlığa kapıldım.Bir sorunum var.Konuşmuyorum.Önceden de fazla konuşmazdım da bu ara konuşmamanın dibini yaşıyorum.Bu da bu çocuk mal galiba hissi uyandırıyor insanlarda.Ben alaturka biriyim.Bugün mp3 ünde ne dinliyorsun dedi arkadaş, bende Konyalım Yürü dedim.Şaka yapıyorsun, yabancı mı dinliyorsun yerli mi dedi ve o türküyü dinlediğime inanmadı,bende bozuntuya vermedim.Yani konyalım yürü'yü dinlemek bu kadar mı acayip, hangimiz uzayda yaşıyor diye iç geçirdim.Konuşmama meselesine gelince ben adına karizma denen şey'e kökten karşıyım.Bunu uyguluyorum yani o derece karşıyım.Bana göre karizma insanları olduğundan fazlası gibi gösteriyor.Karizma insanı ınsanlığıyla ölçmüyor.Ne giydiğiyle,ne dinlediğiyle,nelerden bahsettiğiyle ölçüyor ve bunlar nedense sınırlarımızın dışındaki hayatlardan,kültürlerden seçiliyor.Ahmet şerif izgöreni takdir ediyorum iyi fırçalıyor bu cool olma ve karizma meselesini.İşte ben onun kitaplarındaki insanlar gibi insanları arıyorum konuşucak.Geçen muğladan bir misafir geldi çocuk ille gel abi yazın diyor.Ben bir arkadaşımı ofis 'e çağırsam kimse hoşgeldin kardeş diyip halini hatrını sormaz.Ben kendi şirketimden daha amatör bir şirket'e gitsem ararım şimdiki şirketimi.İşte aynı bu da onun gibi bir şeylerin iyisini gördün mü diğerleri fason geliyor.Bir şey daha söyliyim bunu her fırsatta söylerim benim için büyük jestti.Okuldayken midemde sorun oldu ağrısından duramıyorum nane limon içince geçiyor.Bir akşam evde nane bitti.2 arkadaşım beni dışarı çağırdı gezelim diye.Midem ağrıyor gelemem dedim.Adamlar o karanlıkta nerden buldularsa bir saksıdan taze nane koparmışlar getirdiler,içtim kendimi iyi hissedince çıktık gene dışarı.Ölsem unutmam bu cana yakınlığı.Şimdiki işim refahımı çok yükseklere seviyelere getirebilir ama onca insanın içinde yalnızlık çekiyorum.Bir çıkış arıyorum bakalım ne olcak halim.Kul sıkışmayınca hızır yetişmezmiş.

    YanıtlaSil